Bilgiye hakim olmak
- Bülent Denkdemir
- 28 Mar
- 1 dakikada okunur
Şirketlerde yatırım deyince genelde bina, fabrika, yeni ofisler, yeni ve yüksek teknolojili üretim makineleri, otomasyon sistemleri akla gelir. “Bilgi yönetimi” alanındaki yatırımları bunların arasında saymayız. Benim için öncelikler hep farklı olmuştur. Şirket içi ve şirket dışı bilgiye hâkim olabilmek her zaman en öncelikli yatırımdır. “Bilmediğin işi yönetemezsin” sözünü ben şu şekilde yorumlayanlardanım. Mesele işi lafta bilmek değildir, o işin yapılması sırasında oluşan tüm veriye anlık olarak sahip olabilmek, onu işleyebilmek ve yönetebilmektir. Ben bilgi sistemini, bir insanın vücudundaki damar sistemine benzetiyorum. Doktorlar derler ya, ilerleyen yaşlarda en önemli konu hastanın damar sağlığıdır, çünkü organlara giden tüm hayati vücut sıvıları ve besinler bu yolları kullanır. İşte bilgi sistemleri altyapısı da üzerinden tüm verinin, kararların ve uygulamaların geçtiği damar yoludur. Hızlı ve doğru akışı sağlayabilmesi çok önemlidir. Geçmişte yönettiğim büyük ölçekli iki şirkette de göreve gelir gelmez öncelik verdiğim ve yönetim kurulundan bütçe onayı aldığım konulardan biri, bilgi sistemleri teknoloji yatırımları olmuştur. İki defasında da milyon dolar bütçeleri onaylardan geçirmek, sonrasında da bu projeleri tamamlayabilmek için ekip arkadaşlarımla birlikte yoğun çaba harcadım. Bana göre, bu işlere ayrılan paralar her zaman karşılığını fazlasıyla geri ödemiştir.






Yorumlar